Anne

الأُمُّ | الوالِدَةُ

Müellif: Süleyman Kaya
Yayınlanma Tarihi: 06.03.2022            

El-ÜMM | الأُمُّ

Sözlükte el-ümm الأم kelimesi “bir şeyin aslı, kökeni, kaynağı, özü ve cevheri” anlamlarına gelmektedir.  أم الشىء أصله  ifadesi bir şeyin özünün onun aslı olduğunu anlatır. Bu kelime doğrudan anne olmayı ifade etmenin yanı sıra aradaki ilişkinin uzak ya da yakın olmasına bakmaksızın “bir şeyin, varlığına temel teşkil ettiği bütün hususlar için” de kullanılmaktadır. Aradaki mesafeye rağmen bir kimsenin, gerçekte annesi olmadığı halde Hz. Havva için “Havvâ annemizdir” demesi bu kabildendir. Ayrıca bu kelime mecaz yoluyla أم الكتاب  “Fatiha, levh-i mahfûz”; أم القرى “Mekke”;  أم الرأس “beyin”; أم النجوم “sema”; أم الخير “her tür hayrın aslı”; أم الخبائث “her tür kötülüğün kaynağı” terkiplerinde olduğu gibi hemen her şeyin kökenini ifade etmektedir. Kelimenin أمهات kalıbı insan, أُمّات kalıbı da diğer canlılar için kullanılan çoğul kipleridir. Hem insan hem de diğer canlılar için kullanıldığından her canlının annesine el-ümm denilmektedir (ʿAskerī, et-Telī, 129; Fīrūzābādī, Beāʾir, 2/111; Ḫalīl b. Aḥmed, Kitābu’l-ʿAyn, 1/87; İbn Dureyd, Cemheratu’l-Luġa, 60; Ezherī, Tehzību’l-Luġa, 15/630-632; İbn Fāris, Muʿcem, 1/21-27; ʾIṣfehānī, el-Mufredāt, 23; Yesūʿī, Ferāʾidu'l-Luġa, 21)

El-Ümm, Kur’ân’da anne  (en-Nisā 4/11); bir şeyin meydana çıkmasına ve başlangıcına temel teşkil eden esaslar (ez-Zuḫrūf 43/4), Mekke (el-Enʿām 6/92) anlamlarındadır. Bu bağlamda Mekke’ye ümm denilmesi çevresine göre merkezî bir konuma sahip olmasından veya İslâm’ın oradan yayılmasından kaynaklanmaktadır. el-Humeze 104/9 ayetinde ise Cehennemde varılacak yer anlamında mecâzî bir kullanım söz konusudur. Bu çerçevede Kur’an’daki kullanımlarını yedi manada toplamak mümkündür: 1. Anne (Ṭā-Hā 20/40). 2. Sütanne (en-Nisā 4/23). 3. Hz. Peygamber’in hanımları (el-Aḥzāb 33/6). 4. Levh-i mahfûz (ez-Zuḫrūf 43/4). 5. Asıl (Ālu ʿİmrān 3/7). 6. Mekke (eş-Şūrā 42/7). 7. Varılacak yer (el-Ḳāriʿa 101/9). (ʾIṣfehānī, el-Mufredāt, 23; Fīrūzābādī, Beāʾir, 2/111, 112; İbn ʿĀşūr, et-Tarīr, 7/372).

EL-VÂLİDE | الوالِدَةُ

Sözlükte vâlide والدة kelimesi “(çocuk) doğurmak, meydana getirmek, ortaya çıkarmak” anlamına gelen ve-le-de ولد kökünden türemiştir. “Anne, doğum yapmış veya emzirmiş kadın” anlamına gelmektedir. Çoğulu والدات şeklindedir. الوالدان formuyla “anne-baba” manasındadır. Vâlide babanın zıttı olarak sadece doğum ve emzirmeyle ilişkilidir. Sadece “anne” manasında olup mecâzî kullanım için tercih edilmemektedir (İbn Fāris, Muʿcem, 6/143; İbn Sīde, el-Mukem, 9/429: Yesūʿī, el-Müncid, 249; Fīrūzābādī, Beāʾir, 5/478; Müneccid, et-Terādüf, 140; el-Kebīsī, Mevsūʿa, 1/397).

Kur’ân’da dört defa geçmektedir. Bu yerlerde kök anlamına uygun olarak doğurma veya emzirmeyle ilişkili biçimde “anne” anlamında kullanılmıştır (el-Baḳara 2/233).

KARŞILAŞTIRMA

El-Ümm ve vâlide kelimeleri “anne” manası itibariyle yakın anlamda olsalar da aralarında bazı farklılıklar söz konusudur. El-Ümm çok anlamlı bir kelimedir. Geçtiği yerlerde bir şeyin esası ve temeli olmak bağlamındaki kök anlamını korumuştur. Mecâzî olarak temel teşkil ettiği hemen her şey için kullanılabilmektedir. Vâlide ise daha dar anlamda baba kelimesinin zıttıdır. Bu yönüyle el-ümm kelimesinden farklıdır ve sadece anneye özeldir.

Kur’an’daki kullanımlarını dikkate aldığımızda bu iki kelime arasında umum-husus ilişkisi vardır. Şöyle ki el-ümm daha genel ve kapsayıcı, vâlide ise daha dar anlamdadır. Özellikle الوالدان  Kur’an’da anne-babaya iyilik yapma, şefkatli olma ve şükretme bağlamında geçmektedir (el-Baḳara 2/83; Luḳmān 31/14; Meryem 19/14).

İlişkili Maddeler