Alışveriş

البَيْعُ | التِجَارَةُ | الشِرَاءُ

Müellif: Mehmet Zeki Süslü
Yayınlanma Tarihi: 15.04.2022            

EL-BEY‘ | البَيْعُ  

ٍSözlükte el-bey‘ ُالبَيْع “satmak ve satın almak” anlamlarına gelmektedir. البَيّعان  alışveriş akdinin iki tarafını yani satıcı ve alıcıyı ifade etmektedir. البِيَاعات de ticarette üzerinde alışveriş akdinin yapıldığı eşyalar için kullanılan bir tabirdir. َأبَاع “malı satışa arz etmek” ve “ticaret için malı elde tutmak” demektir. Aynı kökten gelen البَيْعة ise “satış yahut itaat etme üzerine anlaşıldığına dair el sıkışma” manasındadır. el-Bey‘, mecâzî olarak da kullanılmaktadır. Mesela باع فلانٌ على بَيْعِ فلانِِ “kişinin düşmanına galip gelme arzusuyla hile yapması ve amacına ulaşması”, باع فلانٌ على بيعِك “Falanca makam ve üstünlükte senin yerine geçti.” demektir. ما باع أحدٌ على بيعِك “Kimse sana denk değildir.”, باع دنياه بآخرتِه ise “Dünyasını ahiretine değiştirdi.” anlamındadır (Ḫalīl b. Aḥmed, Kitābu’l-ʿAyn, 1/172; Ezherī, Tehzību’l-Luġa, 3/236; Ṣāḥib b. ʿAbbād, el-Muḥīṭ, 2/177; el-Cevherī, eṣ-Ṣıḥāḥ, 3/1189;   Zemaḫşerī, Esāsu’l-Belāġa, 1/87-88).

Kur’an’da türevleriyle 15 yerde geçmektedir. Bu yerlerde şu manalardadır: 1. Fidye (el-Baḳara 2/254). 2. Biat etmek (el-Fetḥ 48/10). 3. Alışveriş akdi, satış (el-Baḳara 2/275). 4. Hristiyan mabedi, kilise (el-Ḥacc 22/40). (Dāmeġānī, el-Vucūh ve’n-Neẓā’ir, 156; İbnu’l-Cevzī, Nuzhe, 194). 

ET-TİCĀRE | التِجَارَةُ 

Sözlükte et-ticāre التِجَارَة “kâr amacıyla satmak için bir şeyi satın almak” demektir. ارض مُتّجَر ifadesi “ticaret yapmak için gidilen yer” anlamına gelmektedir. Güzellik ve semizliğiyle kendi kendini satan deve için ناقة تاجر tabiri kullanılmaktadır. Bir işte uzman olan kimseye إنه لتاجر بذلك الام denilir. Özellikle içki satana التاجر adı verilmiştir (Ḫalīl b. Aḥmed, Kitābu’l-ʿAyn, 1/181; ʾIṣfehānī, el-Mufredāt, 73; İbn Dureyd, Cemheratu’l-Luġa, 1/385; Ezherī, Tehzību’l-Luġa, 11/3; el-Cevherī, eṣ-Ṣıḥāḥ, 2/600; Curcānī, Taʿrīfāt, 55 ). 

Kur’ân’da dokuz yerde geçmekte ve “alışveriş” anlamında kullanılmaktadır Bu yerlerde hem maddi hem de manevi anlamda bir alışverişi ifade etmektedir (el-Baḳara 2/16; eṣ-Ṣaff 61/10).  

EŞ-ŞİRĀ’ | الشِرَاءُ

Sözlükte eş-şirā’ ُالشِرَِاء “satın almak ve satmak” anlamındadır. el-Bey‘ gibi ezdâd lafızlardandır. هذا شَرْوَى هذا tabiri “Bu bunun dengi/misli” demektir. Muhtemelen kelimedeki denklik anlamı satın alma bağlamında ücretin mala denk olması ile ilişkilidir. شري الرجل في الامر kişinin bir konuda ısrarcı olmasını; شري البرق ise şimşeğin art arda parlamasını ifade eder. Tıpkı باع gibi شري  fiili de mecazen “bir şeyi başkasıyla değiştirmek” manasına gelmektedir. Zira Araplar bir şeyi bırakıp başkasını elde eden kimse hakkında “satın aldı” anlamında اشتري sözcüğünü kullanmaktadır (İbn Dureyd, Cemheratu’l-Luġa, 3/736; Ezherī, Tehzību’l-Luġa, 11/401; Ṣāḥib b. ʿAbbād, el-Muḥīṭ, 7/371; İbn Fāris, Muʿcemu’l-Luġa, 520, 3/266; el-Cevherī, eṣ-Ṣıḥāḥ, 6/2391; İbn Sīde, el-Muḥkem, 8/100; Zemaḫşerī, Esāsu’l-Belāġa, 1/506).

Kur’an’da fiil olarak 25 yerde geçmektedir. Bu yerlerde şu üç mana kastedilmiştir: 1. Mecazen seçmek, tercih etmek (el-Baḳara 2/16). 2. Satın almak (et-Tevbe 9/111). 3. Satmak (Yūsuf 12/20). (Yaḥyā b. Sellām, et-Teṣārīf, 343-344; Ḥīrī, Vucūhu’l-Ḳurʾān, 190).

KARŞILAŞTIRMA

el-Bey‘, et-ticāre ve eş-şirā’ “alışveriş” bakımından yakın anlamlı olsa da bu kelimeler arasında bazı farklar vardır. Alışveriş para ile yapıldığında مشتري malı satın alan yani ücreti veren, بايع ise mal karşılığında ücreti alan taraftır. Ancak malın ücret karşılığında değil de mal mukabilinde satışı söz konusu olduğunda her iki taraf için hem مشتري hem de  بايع kullanılabilir. Bununla birlikte genellikle شري fiili باع yerine “satmak” anlamında, ابتاع ise اشتري yerine yani “satın almak” manasında kullanılır. Ayrıca شري ve اشتري fiillerinin -mecazen- karşılığında bir şeyin meydana geldiği her şey için kullanılması (et-Tevbe 9/111) da iki kelime arasında bir başka fark olarak görülebilir (ʾIṣfehānī, el-Mufredāt, 260). 

en-Nūr 24/37 ayetinde bey‘in ticārete atfedilmesinden bu iki kelime arasında farkın olduğu anlaşılmaktadır. Bu bağlamda تجارة her türlü değişimi kapsarken, bey‘ hususi bir anlam ifade etmektedir. Her türlü değişimi yapana تاجر, hususi eşya satana ise بايع denir. İki kelime arasında şu farklılıklar da söz konusudur: تجار ticareti için yolculuk yapar ve satacağı eşyayı genellikle şehir dışından getirir. بايع  ise ticaret malı için yolculuk yapmaz ve kendisine getirilen malı satar. Yine ticāret kâr elde etme maksadı güden her türlü muameleyi kapsarken bey‘in konusu -kâr getirsin ya da getirmesin- mutlak anlamda mal değişimidir (Māturīdī, Teʾvīlāt, 10/175; Māverdī, en-Nuket, 4/107; Rāzī, Mefātīḥu’l-Ġayb, 24/5; Muṣṭafavī, et-Taḥḳīḳ, 1/411).