Boş

اَلْخاَوِيَةُ | اَلْفاَرِغُ

Müellif: Mukadder Arif YÜKSEL
Yayınlanma Tarihi: 24.03.2023            

EL-ḪĀVİYE | اَلْخاَوِيَةُ 

Sözlükte el-ḫāviye اَلْخاَوِيَةُ “boş, tenha, harabe ve metruk yer” demektir. “Boş olmak, düşmek, yıkılıp harap olmak” anlamındaki خَوِيَ fiilinden türemiştir. Nitekim halkı ölmüş metruk ev için خَوَتِ الدَّارُ ve yağmur getirmeden havada bir yıldız kaydığında خَوَى النَّجْمُ kullanılır. خَوَى بَطْنُهُ مِنَ الطَعَامِ  cümlesinde olduğu gibi خَوَى midenin boş olmasını ve açlığı ifade etmektedir. اَلْخَواءُ “boşluk”, خَوَى الجَوْزُ ise “Cevizin içi boş.” manasındadır. Yıkılmış ve harap olmuş yer اَلْخاَوِيَةُ ve iki şey arasını boş bırakma da اَلتَّخْوِيَةُ ile isimlendirilmiştir (Ṣāḥib b. ʻAbbād, el-Muḥīt, 4/435, 436; Cevherī, e-Ṣıḥāḥ, 2332-2333; Zemaẖşerī, Esāsu’l-belāġa, 1/272; Muṣṭafavī, et-Taḥī, 3/170-171).

Kur’an’da türevleriyle birlikte beş yerde geçmektedir. Bu yerlerde şu manalardadır: 1. Çökmek ve yerle bir olup harabeye dönmek (el-Baḳara 2/259; el-Kehf 18/42). 2. İçi boş (el-Ḥāḳḳa 69/7). Bu ayette Allah’ın şiddetli bir kasırga göndermesi neticesinde Âd kavminin  çürümüş hurma kütükleri gibi cansız bir halde yere serildikleri anlatılır (Muātil b. Süleyman, Tefsīr, 1/216; Māturīdī, Te’vīlāt, 2/169; ʾIṣfehānī, el-Mufredāt, 163).

EL-FĀRİĞ | اَلْفاَرِغُ

Sözlükte el-fāriğ اَلفاَرِغُ “boş/boşluk” manasındadır ve meşguliyetin zıttıdır. “Boş olmak, boşalmak, tükenmek ve bitmek” anlamındaki فَرَغَ kökünden türemiştir. Nitekim فَرَغَ الشَّيْءُ bir şeyin boş olduğunu ve هُوَ فَارِغٌ da birisinin boş yani meşgul olmadığını anlatmaktadır. Öldürülen ve intikamı alınmayan birinin ardından “Kanı boşa gitti.” anlamında ذَهَبَ دَمُهُ  فِرْغاً şeklinde söylenir. اَفْرَغَ “boşaltmak ve indirmek” anlamlarına gelir. اَفْرَغْتُ ما فِي الإِنَاءِ diyen birisi “Kapta olanı boşalttım.” demiş olmaktadır. مَفْرَغٌ ile “delik, boşluk”, مَفْرَغُ الدَّلْوِ ile de kovadan suyun boşaldığı yer kastedilmektedir. اَلْفِرْغُ verimsiz, çorak arazi ve zayi olan şeyleri belirtmektedir (Ḫalīl b. Aḥmed, Kitābu’l-ʿAyn, 3/316;  Ṣāḥib b. ʻAbbād, el-Muḥīt, 5/70-71; İbn Fāris, Muʿcem, 4/493;ʾIṣfehānī, el-Mufredāt, 377).

Kur’an’da türevleriyle birlikte altı yerde geçmektedir. Bu yerlerde şu manalardadır: 1. Zaman ayırmak (er-Raḥmān 55/31). Bu ayette Allah, başka bir şeyin kendisini meşgul etmeden ve engellemeden insanları ve cinleri hesabı çekeceğini bildirmektedir. Bu ifade tehdit manasındadır. 2. Bir işi bitirmek (el-İnşirāḥ 94/7). 3. Yağdırmak, dökmek (el-Baara 2/250; el-ʻArāf 7/126). el-ʻArāf 7/126 ayetinde mecaz yoluyla sabır vermek kastedilmiştir. 4. Bomboş (el-Ḳaṣaṣ 28/10). Burada Hz. Musa’nın annesinin sanki içine giren korkudan dolayı kalbinden ayrıldığı açıklanmıştır. Aslında onun aklı başından gitmiş, korkmuş ve bu sebeple içi sıkıntıyla dolmuştur (Muātil b. Süleyman, Tefsīr 1/209; Dāmeġānī, Ḳāmūs, 356; ʾIṣfehānī, el-Mufredāt, 377; Zemaẖşerī, el-Keşşāf, 2/491; 6/13, 398; İbn Āşūr, et-Taḥrīr, 20/80-81, 27/257, 30/416-417; Muṣṭafavī, et-Taḥī, 9/72-74).

KARŞILAŞTIRMA

el-Ḫāviye ve el-fāriğ “boş olmak” manası bakımından yakın anlamlı olsa da bu kelimelerin arasında bazı farklar vardır. el-Ḫāviye asıl olarak mekânı dolduran şeylerin olmaması sonucu meydana gelen boşluk iken el-fāriğ bir şeyle meşgul olmama sonucunda ortaya çıkan boş olma durumudur. Ayrıca el-ḫāviye bir yeri terk etme sonucu meydana gelen boşluk, yıkım ve çökmeyi; el-fāriğ de bir şeyin boşalması sonucu hacminde meydana gelen boşluğu ifade etmektedir. Kur’an’daki kullanımlarına göre el-ḫāviye çoğunlukla şehirlerin harabeye dönmesiyle ilişkili olarak kullanılmıştır (Iṣfehānī, el-Mufredāt, 377; Aḥmed Muḫtār, Muʿcem, 176; Muṣṭafavī, et-Taḥī, 3/170-171; Kubeysī, Mevsūʿa, 9/360).