Kurudu

يَبِسَ | هَاجَ

Müellif: Rukiye Çelebi
Yayınlanma Tarihi: 07.04.2022            

HĀCE | َهَاج

Sözlükte hāce هَاج “bir şeyin harekete geçmesi, bakliyatın gelişimini tamamlayıp olgunlaştıktan sonra sararıp kuruması” manalarına gelir. هيّجتُ الناقة فانبعثت develerin hareket ettirilmesi sonucu yayılmasını, هاج البقل ise bitkinin kurumasını  anlatmaktadır. Bir bitkinin sararıp kuruması هائج ile ifade edilir. Kuruyan bir bitkinin ekili olduğu yerden ayrılabilmesi hāce ile anlatılır. Eğer bitki parçalarına ayrılmıyorsa hāce, parçalarına ayrılıyorsa حطام veya يابس ile ifade edilmektedir. Hācenin bitkilerdeki kuruma manası mecazi olarak insan ve hayvanların da ömürlerinin kemale ermesini anlatmak için kullanılır. هاج الدم والفحل هيجا cümlesinde olduğu gibi “kavga ederek sinirlenmek, öfkeden köpürmek” gibi anlamları bir şeyin harekete geçmesiyle ilişkilidir (Ḫalīl b. Aḥmed, Kitābu’l-ʿAyn, 4/334-335; İbn Fāris, Muʿcem, 6/23; ʾIṣfehānī, el-Mufredāt, 547; Zemaḫşerī, Esāsu’l-Belāġa, 2/385; Rāzī, Mefātīḥu’l-Ġayb, 26/264; Yesūʿī, Ferāʾidu'l-Luġa, 431).

Kur’an’da türevleriyle birlikte iki ayette geçmektedir. Her iki ayette ثُمَّ يَه۪يجُ فَتَرٰيهُ مُصْفَرًّا şeklinde zikredilmiştir. Buna göre hāce bitkinin ufalanmadan önce kuruyarak sarı bir hal almasıdır (ez-Zümer 39/21; el-Ḥadīd 57/20). 

YEBİSE | يَبِسَ 

Sözlükte y-b-s َيَبِس “suyu fazlaca çekilmiş derecede kurumak” anlamına gelmektedir. ارض التي يبس ماؤها وكلؤها ifadesi “yeşilliği ve suyu kuruyan yer” demektir. Yaratılış olarak her şeyin belli bir ıslaklık ve nem oranı vardır. Yebise, bu nem ve ıslak olma halinin ortadan kalkma durumunu ifade etmektedir. Bir şeyin يابِس olması için öncesinde belirli oranda sıvı barındırması gerekir. Zaten doğası gereği kuru olan bir şey için يابس kullanılmaz. Bu bakımdan kelimenin السفينة لا تجري على اليبس  “Gemi, kuru yer üzerinde hareket edemez.” şeklindeki kullanımı sözlük anlamıyla uyumludur. جمّرتُ الخبز كي يابس ظهره  cümlesi “Üzerinin kuruması için ekmeği kızarttım.” anlamındadır. اَيْبَسَ kelimesi de aynı şekilde sudan veya yağdan az da olsa bir iz kalmama durumunu anlatır. Rāzī yebisenin dokunulduğunda parçalanacak düzeyde kurumaya delalet ettiğini söyler (Ḫalīl b. Aḥmed, Kitābu’l-ʿAyn, 4/409; ʾIṣfehānī, el-Mufredāt, 550; Zemaḫşerī, Esāsu’l-Belāġa, 2/386-387; Rāzī, Mefātīḥu’l-Ġayb, 26/264; Tehānevī, Keşşāfu Iṣṭılāḥāti’l-Funūn, 2/1811; Yesūʿī, Ferāʾidu'l-Luġa, 431, 467-468; Ṣaʿīdī, el-İfṣāḥ, 579-580).

Kur’an’da türevleriyle birlikte dört yerde geçmektedir. Bu yerlerde şu anlamlardadır: 1. Kendisinde çamur ve su bulunmayan kuru yer (Ṭā-Hā 20/77). 2. Rutubetin zıddı olarak kuru (el-Enʿām 6/59). 3. Başak lafzına sıfat olarak kuru başak (Yūsuf 12/43, 46) (İbn ʿAṭiyye, el-Muḥarraru’l-Vecīz, 3/377; İbn ʿĀşūr, et-Taḥrīr, 16/270; Aḥmed Muḫtār, el-Muʿcemu’l-Mevsuʿī, 1178; Yesūʿī, el-Müncid, 251). 

KARŞILAŞTIRMA

Hāce ve yebise kelimeleri “kurumak” manası bakımından yakın anlamlı olsalar da bu kelimelerin arasında bazı farklar vardır. Kök manasına göre hāce hareketini, gelişimini ve ömrünü tamamladıktan sonra bitkinin kuruması demektir. Yebise ise bitkideki suyun çekilmesinden kaynaklı bir kurumadır. Bu bağlamda hāce gelişimini ve ömrünü tamamlamayı, yebise ise rutubet ve yaş olma halinin zıddı olan genel bir kuruluğu anlatır. Kur’an’daki kullanımları itibarıyla hāce daha çok olumsuz bir durumu ifade eder. Yebise kelimesinde hāce sözcüğü ile vurgulanan “kuruyup ifsat olma” durumu yoktur.