Boyun

ٌجِيْدٌ | رَقَبَةٌ | عُنُق

Müellif: Ayhan Can
Yayınlanma Tarihi: 23.01.2023            

EL-CĪD |  الجِيدُ

Sözlükte “boyun, gerdan ve bağır yeleği” gibi anlamlara gelen el-cīd الجِيد “güzel, iyi, bol ve cömert olmak” manasındaki cāde جاَدَ fiilinden türemiştir. Genellikle kadın boynu için kullanılan bir isim olup erkeğin bu ifadeyle nitelendirilmesi şiir dışında nadirdir. el-Cīd boynun alımlı, zarif ve uzun oluşunu anlatır. Nitekim genellikle kadının güzelliğini tasvir etmek için kullanılır.  ُرَجُلٌ أجْيَد “boynu uzun ve güzel bir adam”, إمْرَأةٌ جَيْداءُ  veya إِمْرَأةٌ جَيْدانِيةٌ  “boynu uzun ve güzel bir kadın” manasındadır. الجُودُ “bol yağmur” demektir (Halīl b. Ahmed, Kitābu’l-‘Ayn, 1/275; İbn Dureyd, Cemheratu’l-Luġa, 1/453; Ṣāḥib b. ʿAbbād, el-Muḥīṭ, 7/157; İbn Fāris, Muʿcem, 1/498; el-Cevherī, eṣ-Ṣıḥāḥ, 461; İbn Sīde, el-Muḥkem, 7/502; Muṣṭafavī, et-Taḥḳīḳ, 2/160-164). 

Kur’an’da bir yerde geçmektedir. Bu yerde (el-Mesed 111/5) Ebû Leheb’in karısının boynunda hurma lifinden yapılmış bir ip bulunduğu söz konusu edilmiştir. Ayette özellikle bu kelimenin seçilmesi tahkir bildirmektedir. Zira o kadın dünyada iken boynunda güzel şeyler taşımasına karşılık ahirette o boyna takılan iple cehenneme sürükleneceği vurgulanmaktadır (İbn ʿĀşūr, et-Taḥrīr, 30/606). 

ER-RAḲABE | أَلرَّقَبَةُ

Sözlükte “boyun, esir ve köle” gibi anlamlara gelen er-raḳabe الرّقَبَةُ “Boynuna ip attı; bekledi, gözetti ve korudu” anlamındaki r-ḳ-b رَقَبَ fiilinden türemiştir. Nitekim رَقَبَ فُلاَنًا tabiri bir kimsenin gerdanına ip yâ da pâleheng takmayı ve رَقِيبٌ de birisinin koruyucu olmasını ifade eder.  رَجُلٌ أرْقَبُ/رَقْبَانِيٌّ “Boynu kalın bir adam” ve أَمَةٌ رَقْبَانِيَةٌ/رَقْبَاءُ “boynu kalın bir cariye” demektir. أَعْتَقَ رَقَبَةً “Bir köleyi azat etti.”, فَكُّ رَقَبَةٍ “bir köle azat etmek” gibi ifadelerde boyun kelimesiyle kişi kastedilmiştir.  هَذا الْأمْرُ فِي رِقَابِكُمْ insanın sorumluluğu ve gözetiminde bulunan bir işi, المَوْتُ فِي رِقَابِكُمْ ise ölümün kaçınılmaz olduğunu mecaz yoluyla anlatır. Ayrıca raḳabe gözlem yapılırken boynun dik tutulması itibariyle gözetleyen anlamındaki الرَقِيبُ ile de ilişkilendirilmiştir. Mirasına gözünü dikip kocasının ölümünü gözetip bekleyen kadın için de رَقُوبٌ sözcüğü kullanılır (Halīl b. Ahmed, Kitābu’l-‘Ayn, 2/140; Ṣāḥib b. ʿAbbād, el-Muḥīṭ, 5/407; İbn Fāris, Muʿcem 2/427; el-Cevherī, eṣ-Ṣıḥāḥ, 1/138; İbn Sīde, el-Muḥkem, 6/394; Zemaḫşerī, Esāsu’l-Belāġa, 1/373; Semīn el-Ḥalebī, ʿUmdetu’l-Ḥuffāz, 2/105; Aḥmed Muḫtār, el-Muʿcemu’l-Mevsuʿī, 1/212; Muṣṭafavī, et-Taḥḳīḳ, 4/200-202).  

Kur’an’da kök olarak türevleriyle dokuz yerde geçmektedir. Bu yerlerde şu anlamlara gelmektedir: 1. Köle (en-Nisā 4/92). 2. Boyun (Muhammed 47/4). 3. Gözetleyici (en-Nisā 4/1). 4. Gözetlemek (et-Tevbe 9/8).

EL-ʿUNUK | العُنُقُ

Sözlükte “boyunˮ anlamına gelen el-ʿunuḳ العُنُقُ “bir şeyin yukarı veya yana doğru uzaması” manasındaki ʿa-n-ḳ عَنَقَ fiilinden türemiştir. Ayrıca العُنُقُ “cemaat/topluluk, bir kavmin eşrafı ve bir şeyin başlangıcı” gibi anlamlara sahiptir. Boynu uzun adama  رَجُلٌ أَعْنَقُ  veya رَجُلٌ مُعْنَقٌ denir. كَلْبٌ أعْنَقُ  “boyun kısmında beyazlık bulunan köpek” demektir. Dağda serap oluşmayan yüksek yerler için ُالمُعْتَنَق ifadesi kullanılır. عَانَقَهُ “Boynuna sarıldı” ve  عَنَّقَهُ “Boynundan tuttu.” manasındadır.  تَعَنّقَ الأَرْنَبُ  tavşanın başını ve boynunu yuvasına sokmasını, أَعْنَقْتُ الكَلْبَ köpeğin boynuna ip takmayı, اِعتَنَقَتِ الدّابَّةُ hayvanın bataklığa girip boynunu yukarı kaldırmasını ve أعْنَقَ الزَّرْعُ ekinin boyu uzayıp başak vermesini anlatır (Halīl b. Ahmed, Kitābu’l-‘Ayn, 3/240; İbn Dureyd, Cemheratu’l-Luġa, 2/942; Ezherī, Tehzību’l-Luġa, 1/252-253; Ṣāḥib b. ʿAbbād, el-Muḥīṭ, 1/183-185; İbn Fāris, Muʿcem, 4/159; el-Cevherī, eṣ-Ṣıḥāḥ, 4/1533-1534; İbn Sīde, el-Muḥkem, 1/220-222; Zemaḫşerī, Esāsu’l-Belāġa, 1/681; Muṣṭafavī, et-Taḥḳīḳ, 8/292).

Kur’an’da dokuz yerde geçmektedir. Bu yerlerde şu anlamlara gelmektedir: 1. Boyun (el-Enfāl 8/12). 2. Bir toplumun önde gelenleri/topluluk (Şu‘arā 26/4). (Ezherī, Tehzību’l-Luġa, 1/252; Ḳurṭubī, el-Cāmiʿ, 16/9-10). 

KARŞILAŞTIRMA

el-Cîd, er-raḳabe ve el-ʿunuk “boyun” manası bakımından yakın anlamlı olsa da bu kelimelerin arasında bazı farklar vardır. el-Cîd boynun ön tarafına, er-raḳabe boynun arkasına, el-ʿunuk ise baş ile gövde arasındaki bölgeye denilir. Ayrıca el-cîd genellikle kadının güzelliğiyle ilişkili olarak, er-raḳabe ve el-ʿunuk ise insan ve dışındaki varlıklar için kullanılır. Kur’an’da er-raḳabe, mecaz yoluyla köle olan bir kişiyi anlatır ancak diğer iki kelimede böyle bir kullanım yoktur (Halīl b. Ahmed, Kitābu’l-‘Ayn, 1/275; 2/140; Ezherī, Tehzību’l-Luġa, 9/128-129; Ṣāḥib b. ʿAbbād, el-Muḥīṭ, 5/407; 7/157; İbn Fāris, Mucmelu’l-Luġa, 2/393; 3/632; el-Cevherī, eṣ-Ṣıḥāḥ, 1/138; İbn Sīde, el-Muḥkem, 1/220; 7/502; Ālūsī, Rūḥu’l-Meʿānī, 30/264; Muḥammed Vāʿiẓ Zāde v.dğr., el-Muʿcem fī Fıḳhi Luġati’l-Ḳurʾān, 10/530; Muṣṭafavī, et-Taḥḳīḳ, 2/175; 8/292; el-Kebīsī, Mevsūʿa, 8/573).