Arkasından Yetişti

أدرك | لحق

Müellif: Soner Aksoy
Yayınlanma Tarihi: 31.03.2022            

EDRAKE | أدْرَكَ

Sözlükte edrake أدْرَكَ “bir şeyin başka bir şeye erişmesi ve ulaşması” anlamındaki d-r-k دَرَكَ kökünden türeyen bir fiil olup “arkasından yetişmek, farkına varmak, anlamak, kavramak, sonlanmak, olgunlaşmak ve buluğa ermek” manalarına gelir. أدْرَكَ الغلامُ و الجاريةُ “Çocuk ve cariye buluğa erdi.”, مشيتُ حتى أدْرَكْتُهُ “Ona ulaşana dek yürüdüm.” anlamındadır. تَدارَكَ القومُ cümlesi kavmin arkasındakilerin öndekilere yetişmesini, أدركَ هذا الشيءُ ise bir şeyin tamamlanmasını ve sona ermesini anlatmaktadır. Avına ulaşan at için فَرَسٌ دَرَكُ الطَريدَةِ denilmektedir. Bu kökten türeyen دَرَكٌ sözcüğü, دَرَجٌ kelimesinin zıttı olarak hem makam hem de derece itibariyle “aşağı iniş, dip ve alt” manasındadır. Bundan dolayı cennetin dereceleri için دَرَجاتُ الجنّةِ, cehennemin mertebeleri için ise دَرَكاتُ النارِ tabiri kullanılır. Ayrıca denizin en dip noktasına الدَرْك, bir davranışın arkasından insanın karşılaştığı kötü sonuca درَك denir. Örneğin satılan bir malda sonradan ortaya çıkan herhangi bir kusur ve noksanlık دَرَكٌ في البيعِ ifadesiyle anlatılır. Kuyudaki suya erişmek maksadıyla içine atılan kovanın ucuna bağlanan ip الدرَك olarak isimlendirilir. دِراكٌ ise “her hususta birbirini takip etmek ve izlemek” demektir (Ḫalīl b. Aḥmed, Kitābu’l-ʿAyn, 2/22; el-Cevherī, eṣ-Ṣıḥāḥ, 4/1582; İbn Fāris, Muʿcem, 2/269; İbn Sīde, el-Muḥkem, 6/749; ʾIṣfehānī, el-Mufredāt, 167).

Kur’an’da edrake aynı kökten gelen farklı türevleriyle 12 yerde geçmektedir. Bu yerlerde şu anlamlardadır: 1. Ulaşmak, erişmek ve yetişmek (en-Nisā 4/78; Yūnus 10/90; Ṭā-Hā 20/77). 2. Cehennemin alt tabakası (en-Nisā 4/145). 3. Kavramak (el-Enʿām 6/103). 4. Peşi sıra gelmek ve toplanmak (el-Aʿrāf 7/38).

LEḤİḲA | لَحِقَ 

Sözlükte l-ḥ-ḳ لَحِقَ temel olarak “bir şeyin başka bir şeye bitişmesi veya bitiştirilmesi” anlamında olup “arkasından yetişmek, varmak, katılmak, yapışmak, eklenmek, tabi olmak” manalarına gelir. قومٌ يَلحَقون بقومٍ بعد مُضِيّهم “bir kavmin aradaki mesafeyi katettikten sonra diğer bir kavme bitişmesi”, ناقةٌ مِلْحاق “seyir halinde develerin yetişemediği ya da zar zor yetiştiği dişi deve” anlamındadır. اللَحَق من التمرِ ifadesi ise ilk hurma mahsulünden sonra kışın gelmesiyle tam olgunlaşmayan ve yağmurun yağmasıyla dökülen hurmayı anlatmaktadır. Zayıf ve sıska olan atı ifade etmek için لَحِقَ الفَرَسُ denir. Bu kökten türeyen اللَحَق “babası dışında bir başkasına nispet edilen evlatlık”, قوْسٌ لَحَقٌ “istenilen hedefe ulaşan hızlı ok” demektir. Ayrıca اللَحَق “zait ve ek”, لِحاق “kılıcın kını” manasında kullanılmaktadır (Ḫalīl b. Aḥmed, Kitābu’l-ʿAyn, 3/48; el-Cevherī, eṣ-Ṣıḥāḥ, 4/1549; İbn Fāris, Muʿcem, 2/269; İbn Sīde, el-Muḥkem, 5/238).

Kur’an’da türevleriyle altı yerde geçmektedir. Bu yerlerde fiil olarak “arkasından yetişmek, ulaşmak, katmak ve katılmak” manasındadır (Yūsuf 12/101; eş-Şuʿarā 26/83). Ālu ʿİmrān 3/170 ayetinde bir gruba katılmak, Sebeʾ 34/27 ayetinde ise Allah’a ortak tutmak anlamında kullanılmıştır. Buna göre bazen hakikat bazen de mecaz ifade etmektedir.

KARŞILAŞTIRMA

Edrake ve leḥiḳa “arkasından yetişti” manası bakımından yakın anlamlı olsalar da bu kelimelerin arasında bazı farklar vardır. Edrake hem maddi açıdan nesnel bir şeye tam olarak erişmeyi, hem de manevi yönden bir şeyin anlamını tamamen kavramayı bildirmektedir. Buna göre edrake fiilinde nihai olarak bir şeye ulaşmak ve tamamlamak manası ön plandadır. Leḥiḳa ise hareket ya da fikir itibariyle ayrı olan ve arkada bulunan bir şeyin maddi veya manevi olarak başka bir şeye katılmasıdır. Bundan dolayı hem bir topluluğa, hem de bir fikre ve düşünceye katılmayı ifade etmektedir. Nitekim Kur’an’daki kullanımları bu yöndedir. Ancak edrake ulaşılan ya da kavranan şeye katılımı gerekli kılmamaktadır. Ayrıca edrakede bir şeyi kavramak ve anlamak söz konusu iken leḥiḳada böyle bir mana yoktur (ʿAskerī, el-Furūḳu’l-Luġaviyye, 91; Muṣṭafavī, et-Taḥḳīḳ, 10/192).