EL-BEDEN | اَلْبَدَنُ
Sözlükte el-beden اَلْبَدَنُ “insanın başı hariç bedenin kalan kısmı; zırh; yaşlı” anlamlarına gelmektedir. “Şişman olmak” manasındaki بَدُنَ fiilinden türemiştir. Nitekim bir adam şişmanladığında بَدُنَ الرَّجُلُ denilir. رَجُلٌ بَدِينٌ şişman adam için kullanılır. بَدَّنَ “Yaşlandı” demektir. Zira bu anlamda Hz. Peygamber’in فَإِنِّيِ بَدُنْتُ/بَدَّنْتُ فَلَا تُبَادِرُونِي بِالرُّكُوعِ وَالسُّجُودِ “Ben artık yaşlandım, ruku ve secdelerde benden önce hareket etmeyin!” dediği nakledilir. Kabe’ye kurban olarak gönderilen deve ve sığır cinsi besili hayvanlar اَلْبُدْنُ/اَلْبَدَنَةُ diye isimlendirilir (Ḫalīl b. Aḥmed, Kitābu’l-ʿAyn, 1/122; İbn Dureyd, Cemheratu’l-Luġa, 1/302; İbn Fāris, Mucmelu’l-Luġa, 1/119).
Kur’an’da iki yerde geçmektedir. Bu yerlerde şu manalardadır: 1. Beden veya zırh (Yūnus 10/92). 2. Kurban edilmek üzere Kabe’ye gönderilen deve (el-Ḥacc 22/36).
EL-CESED | اَلْجَسَدُ
Sözlükte el-cesed اَلْجَسَدُ “cisim, beden; kan; kuru şey” demektir. “Yapışmak; bir şeyin toplanması, artması” anlamındaki جَسِدَ fiilinden türemiştir. Nitekim kan bir yere yapıştığında جَسِدَ بِهِ الدَّمُّ; bir şey büyüdüğünde تَجَسَّدَ şeklinde söylenir. Organlar kendisinde toplandığı için insan bedenine جَسَدُ الْإِنْسَانِ denilmiştir. Nābiġa’nın وَمَا هُرِيقَ عَلَى الْأَنْصَابِ مِنْ جَسَدٍ “Putlar üzerine akıtılan kanlar…” şiirinde ٌجَسَد “kan” manasındadır. el-Cesed insanlar, melekler ve cinlerin bedenleri için kullanılır. Kan rengine yakın olduğu için zaferan gibi kırmızı ve sarılığı belirgin boya جِسَادٌ, bu renge boyanmış elbise de ثَوْبٌ مُسْجَدٌ diye adlandırılır. Ayrıca جُسَادٌ şiddetli karın ağrısını belirtir (Ḫalīl b. Aḥmed, Kitābu’l-ʿAyn,1/240; İbn Fāris, Muʿcem, 1/457; Cevherī, eṣ-Ṣıḥāḥ, 2/456).
Kur’an’da dört yerde geçmektedir. Bu yerlerde şu manalardadır: 1. Buzağıya benzer elle yapılmış hayvan şeklinde heykel (el-ʾAʿrāf 7/148; Ṭā-Hā 20/88). 2. Ceset (el-Enbiyā 21/8; Ṣād 38/34). el-Enbiyā 21/8 ayetinde peygamberlerin yemeyen, içmeyen bir varlık olarak yaratılmadığı ve bu sebeple bir insan olduğu vurgulanmaktadır.
EL-CİSM | اَلْجِسْمُ
Sözlükte el-cism اَلْجِسْمُ “insan olsun hayvan olsun canlıların bedeninin bütünü” manasındadır. “İrileşmek, büyümek” anlamına gelen جَسُمَ fiilinden türemiştir. Nitekim bir şeyin büyüyüp irileşmesi قَدْ جَسُمَ الشَّيْءُ diye ifade edilir. Fiziksel olarak büyük insan, deve ve diğer canlılar için اَلْجُسَامُ، اَلْجَسِيمُ sözcükleri kullanılır. Diğer taraftan narin ve nahif yapılı kişilere إنَّه لَنَحِيفُ الْجُسْمَانِ denilir. Ayrıca “büyük işler ve âkil adamlar” اَلْجُسُمُ diye adlandırılır. تَجَسَّمْتُ فُلَانًا مِنْ بَيْنِ الْقَوْمِ cümlesi topluluktan birini seçmeyi anlatır. تَجَسَّمْتُ الأمْرَ bir işe kendini vermeyi ve işin büyük kısmını yapmayı ifade eder (Ḫalīl b. Aḥmed, Kitābu’l-ʿAyn, 1/241; Ezherī, Tehzību’l-Luġa, 10/599-600; Cevherī, eṣ-Ṣıḥāḥ, 5/1888).
Kur’an’da iki yerde geçmektedir. Bu yerlerde “insan bedeni, yaratılış itibariyle cismi büyük olan” anlamındadır (el-Baḳara 2/247; el-Münāfiḳūn 63/4).
KARŞILAŞTIRMA
el-Beden, el-cesed ve el-cism “beden” manası bakımından yakın anlamlı olsa da bu kelimelerin arasında bazı farklar vardır. el-Beden, insanın başı hariç bedenin kalan kısmıdır. Daha özelde el-beden insan cesedinin üst kısmıdır. Bu sebeple göğüsten göbeğe kadar giyilen kısa zırha el-beden denilir. Öte yandan insan cisminin tamamı el-cesed kelimesiyle ifade edilir. Nitekim bazı organları kesilen kimseyi anlatmak için إنَّهُ قُطِعَ شَيْءٌ مِنْ جَسَدِهِ cümlesinde جَسَدٌ kelimesinin kullanılmasına karşın بَدَنٌ kullanılmamaktadır. el-Cesed bedenin maddî/fizikî tarafını ifade eder; akletme ve temyiz kabiliyetine işaret etmez. el-Cisim resmedilebilen, sınırları çizilebilen, kendisi hakkında bilgi sahibi olunabilen, uzunluk, genişlik ve derinlik özellikleri olan genel bir isimdir. İnsan cismi ile ilgili kullanıldığında ise el-cesedle anlamdaş olmaktadır. el-Cesed, el-cismden daha özel bir mana ifade eder. el-Cesedin “kan” manasında olduğu da söylenmiştir. Bundan dolayı el-cesedde rengin bulunması gerekirken el-cisim herhangi bir rengi olmayan su, hava gibi renksiz şeyler için de kullanılır. Diğer taraftan “büyümek” ve “iri olmak” anlamı bu üç kelime için ortaktır (ʿAskerī, el-Furūḳu’l-Luġaviyye, 158, 160; Kubeysī, Mevsūʿa, 3/589, 591).
اَلْبَدَنُ | اَلْجَسَدُ | اَلْجِسْمُ