NEKEḤA | نَكَحَ
Sözlükte n-k-ḥ نَكَحَ fiili “evlendi, cinsel ilişkide bulundu, anlaşma yaptı” anlamlarına gelmektedir. Nikâḥ النِّكَاحُ kelimesi bu manaları barındırmakla birlikte esas itibariyle iki anlamdadır. Bunlardan birincisi akit, ikincisi cinsel ilişkidir. Dinî terminolojide aralarında sebep sonuç ilişkisi bulunduğu düşünülse de hangisinin diğer sonucu doğurduğu tartışmalıdır. Bunun sebebi ise nikâhla kastın akit mi, cinsel ilişki mi olduğunun netlik kazanmamasıdır. Ezherī, kelimenin asıl manasının cinsel ilişki olduğunu ama mubah cinsel ilişki için nikâhın gerekliliğini vurgulamaktadır. Cevherī de benzer bir kanaat dile getirerek kelimenin aslının cima olduğunu fakat bunun da nikâhın konusuna dâhil olması dolayısıyla akit anlamında kullanılabileceğini belirtmektedir. er-Rāġıb el-ʾIṣfehānī ise en-nikāḥ kelimesinin esas manasının akit olduğunu sonradan müstear olarak cinsel ilişki manasında kullanıldığını söylemektedir. en-Nikāḥ ıstılahî manada fıkıh literatüründe tanımlanarak şer‘i olarak belirlenen koşulları taşıyan bir kadın ve bir erkeğin geçici olmaması kaydıyla evlenmelerini/nikâh yapmalarını ifade etmektedir. Aynı kökten türeyen أَنْكَحَ kelimesi ise evlilik sürecinin resmi başlangıcını ifade eden nikâhlama/nikâhlanmayı veya nikâh akdini karşılamaktadır (Ezherī, Tehzību’l-Luġa, 4/102; el-Cevherī, eṣ-Ṣıḥāḥ, 1/413; ʾIṣfehānī, el-Mufredāt, 505; Tehānevī, Keşşāfu Iṣṭılāḥāti’l-Funūn, 2/1727).
Kur’an-ı Kerim’de türevleriyle birlikte 23 kez geçmektedir. Bu yerlerde bağlamına göre şu beş manadadır: 1. Akit/evlilik (el-Baḳara 2/221). 2. Cinsel ilişki (el-Baḳara 2/230). 3. Mehir/hibe (el-Aḥzāb 33/50). 4. Bulûğ / rüşd (en-Nisā 4/6). (Dāmeġānī, el-Vucūh ve’n-Neẓāʾir, 465).
TEZEVVECE | تَزَوَّجَ
Sözlükte z-v-c زَوَجَ kök olarak “bir şeyin başka bir şeye bitişmesi ve beraber olması” anlamına gelmektedir. Varlıklardan kendine uygun bir eşi bulunan her bir varlığa الزَّوْجُ denir. Kelimedeki uygunluk anlamı iki şey arasında gerçekleşmektedir. Bu bakımdan genel olarak “eş” manasında sarf edilen zevc, ıstılahta nikâh akdini gerçekleştiren taraflardan hem kadın hem de erkeği karşılamaktadır. Bu bağlamda ez-zevc ile Türkçedeki “eş” kelimesi gibi kadın esas alındığında kocası, koca esas alındığında karısı kastedilmektedir. زَوْجَيْن tabiri ise her ikisini birden anlatmaktadır. الزَّوْجُ sözlükte ayrıca “ayakkabı, mest, terlik” gibi çiftli nesnelerin her bir tekini (sağ/sol) de tarif etmekte ve çift olan her şeyin her biri için kullanılmaktadır. Bahsi geçen kullanım, aslında her bir zevcin bir diğerinin yerini aynen tutmadığını fakat cins olarak aynısı, ayrılmaz parçası ve birbirlerine muhtaç olduklarını göstermektedir. Eşlerin birbirlerine muhtaçlığına dikkat çeken ayetler bu kullanıma örnektir (el-Baḳara 2/187; er-Rūm 30/21). Aynı kökten gelen َزوَّج evlendirmeyi, تَزَوَّجَ ise evlenmeyi karşılamaktadır. Kelimenin kökü dikkate alındığında evlendirmekle bir erkeğin veya kadının diğer cinsine yakınlaştırıldığı söylenebilir (Iṣfehānī, el-Mufredāt, 215-216; Fīrūzābādī, el-Beṣâʾir, 3/142-143).
Kur’ân-ı Kerîm’de türevleriyle birlikte 81 defa geçmektedir. Bu yerlerdeki manalar şu şekildedir: 1. Hz. Âdem’in eşi yani Hz. Havvâ (el-Baḳara 2/35). 2. Kadının kocası (el-Baḳara 2/35). 3. Çift (el-En’ām 6/165). 4. Evlendirmek (el-Aḥzāb 33/37). 5. Bir araya getirmek (et-Tekvīr 81/7).
KARŞILAŞTIRMA
N-k-ḥ ve z-v-c “evlenmek” bakımından yakın anlamlı olsa da aralarında bazı farklardan bahsedilebilir. Zevc birbirinin eşi ve tamamlayıcı olan iki şeyin birlikteliğini anlatmaktadır. Ayrıca bu birlikteliği oluşturan bir unsur olduğu için bu iki şeyden her birine de zevc denilmektedir. Bu bakımdan ez-zevc kelimesi daha ziyade evlilikteki eşlerden birini ifade etmek için kullanılsa da hem insan hem de nesneler için kullanılabilen bir muhtevaya sahiptir. Ayrıca aynı görüşe sahip ve yaren olanları da ifade etmektedir. Bu haliyle z-v-c kökü, n-k-ḥ köküne oranla daha kapsamlıdır. Aynı kökten türeyen tezevvece ise “evlenmek” demektir. Evlendirme/nikâhlama manasının yanında tekin zıddı olarak çift olma ve birleştirmek gibi anlamları da içermektedir (Beġavī, Meʿālimu’t-Tenzīl, 7/37; Zemaḫşerī, el-Keşşāf, 6/321; İbn ʿAṭiyye, el-Muḥarraru’l-Vecīz, 7/529; Fīrūzābādī, Beṣāʾir, 3/142-143).
en-Nikāḥ kelimesinin aslı ise akittir. en-Nikāḥ bir yandan evlilik akdini, diğer yandan bu akitle başlayan evlilik bağını ve eşler arasındaki karşılıklı ilişkileri karşılamaktadır. Tezevvece kelimesine nispetle hukuka taalluk eden yönü de bulunmaktadır (Ṭaberī, Cāmiʿu’l-Beyān, 6/403-404; Vāḥidī, et-Tefsīru’l-Basīṭ, 6/315-316; Dāmeġānī, Ḳāmūs,465; ʾIṣfehānī, el-Mufredāt, 215-216; İbn ʿĀşūr, et-Taḥrīr, 28/294).
تَزَوَّجَ | نَكَحَ